Assos Antik Kenti
MÖ 6. yüzyıla dek uzanan Assos Antik Kenti, sönmüş bir volkanik tepe üzerine, andezit kayalıkları arasına, denizden 236 metre yüksekliğe kurulu. İlk arkeolojik kazıların 1881’de başladığı antik kentin en önemli yapılarının başında eşsiz manzarasıyla Athena Tapınağı geliyor. Arkaik Çağ’da Anadolu’da yapılan ilk ve tek dor düzenindeki tapınak, halen oldukça büyüleyici. 12 Olimpos Tanrısından biri olan Zeus’un kızı Athena, kentin koruyucu tanrıçası olarak kabul ediliyordu. Midilli Adası’na tüm görkemiyle yükselen tapınağın kutsal odasında bulunan tanrıça heykeli ise ne yazık ki, 1800’lü yıllarda Amerikalılar tarafından götürülmüş. Sütunların üzerlerindeki kabartmaların bir kısmı Boston Müzesi, Louvre Müzesi ve İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Kabartmalarda Herakles ile ilgili bir hikâye anlatılıyor.
Athena Tapınağı
Assos Antik Kenti’nin en yüksek noktasına inşa edilen ve Arkaik Çağ’da Anadolu’da yapılan ilk ve tek Dor düzenindeki tapınak olan Athena Tapınağı; Zeus’un kızı kentin koruyucu tanrıçası olan Athena adına inşa edilmiş. Sağlam sütunlardan çıkarılan örnek kalıplarla dökülen yeni sütunların ayakta olduğu tapınağın kutsal odasında bulunan tanrıça heykeli 1800’lerde Amerikalılar tarafından götürülmüş. Sütunların üzerlerindeki frizlerin bir kısmı ise günümüzde Boston Müzesi, Louvre Müzesi ve İstanbul Arkeoloji müzesinde bulunuyor
Assos Limanı
Assos Limanı, daracık taş sokaklardan oluşan, yüzyıllık taş yapıların yer aldığı, tesislerin önlerindeki ahşap iskelelerden denize girmenin mümkün olduğu oldukça şirin bir bölge. Tarihi dokusu, samimi atmosferi, balık restoranları, çay bahçeleri, dondurmacılar ve hediyelik eşya tezgahlarıyla çevrili sahil yüzyıllar öncesinin antik havasını koruyor. Bozulmamış mimarisiyle Antik Assos Limanı, bölgenin en çekici yerlerinden biri. Kıyıda sıra sıra balık restoranlarının olduğu Antik Liman mendireği, kırmızı ve yeşil fenerleri antik kentin sütunlarının üzerine konmuş. Mendireğin kırmızı ve yeşil fenerleri antik kentin sütunlarının üzerinde bulunuyor. 2000’de genişletilen mendirek ise, birçok balıkçı teknesine barınak olmuş.
Behramkale
Behramkale Köyü, Osmanlı döneminde kurulmuş, 30 senedir sit alanı olarak koruma altında bulunan şirin bir köy. Köy içinde Assos mimarisinin taş işçiliğinin güzel örneklerini görmek mümkünken, tarihi dokusunu koruyan sokaklarda dolaşmak pek keyifli. Assos Antik Kenti Ören Yeri, köyün en yüksek tepesinde bulunuyor. Buraya taşla kaplı bir yokuşu yürüyerek varılıyor. Ören yerine çıkan yokuş üzerinde, köylü kadınların evde ürettikleri çeşitli malzemeleri sağlı sollu sattıkları tezgahlarda zeytinyağından yöresel ürünlere, el isçiliği hediyeliklere dek pek çok şey var.
Hüdavendigar Camii ve Köprüsü
Birinci Murat tarafından on dördüncü yüzyılda, tek kubbeli ve kare planlı olarak inşa edilen Hüdavendigar Camii’nin girişini eski Cornelius kentinin kapısı oluşturuyor. Antik kent sınırları içerisindeki tepede yer alan caminin içinde yer alan kadırga resimlerinin Osmanlı cami mimarisinde pek karşılaşılmayan bir örnek olduğu biliniyor. Yine 1. Murat tarafından on dördüncü yüzyılda inşa edilen ve Tuzla Çayı üzerinde yer alan Hüdavendigar Köprüsü’nün kemerleri halen orijinalliğini koruyor. Araç trafiğine kapalı olan köprü yaklaşık 600 yıldır ayakta duruyor.
Adatepe Köyü
Assos’a yakın yerler arıyorsanız Adatepe Köyü gidebileceğiniz ilk yerlerden. Kaz Dağı köylerinin içinde en dikkat çekenlerinden. Zira köye girmeden hemen önce Zeus Altarı‘nın girişi ile karşılaşıyorsunuz. Burada bütün körfezi görebileceğiniz harika bir deniz manzarası bekliyor sizi. İlyada’da bahsedilen ve Zeus ile Hera’nın Troya Savaşını izledikleri antik Gargaros Tepesi’nin de burası olduğu düşünülüyor. Bir mübadele yerleşimi olan Adatepe 1989’da sit alanı ilan edilerek eski taş evler koruma altına alınmış. Köy meydanındaki 400 yaşındaki dev çınar ağacının etrafındaki otantik kahveler turistlere için bütün yıl açık. Zeytincilikle uğraşılan köyde zeytinyağı ve sabun alabileceğiniz dükkanlar da bulunuyor.
Yeşilyurt Köyü
Kaz Dağları’nın butik otelleriyle ünlü köyü Yeşilyurt (Büyük Çetmi), Küçükkuyu Sahiline 3 km uzaklıkta, zeytin ve çam ağaçları ile çevrili, Kaz Dağları’nın yamaçlarında eşsiz körfez manzarasına sahip bir Ege güzelliği. Eski evler restore edildiği bir sit alanı olan Yeşilyurt’ta, sakinlerin çoğunu Yörükler oluşturuyor. Zeytincilikle uğraşan köy halkının ürettikleri ev yapımı salça, tarhana, kurutulmuş otlar, kapari, zeytin, zeytinyağı ve reçel çeşitlerini mutlaka denemelisiniz!
Apollon Smintheus
MÖ 150 yılında Ion tarzından inşa edilen tapınağın en ilgi çekici yanı kuşkusuz, Homeros’un İlyada destanında anlatılan Troya Savaşı’ndan alan kabartmalarıdır. Bu anlatımın daha pek çok nesne üzerinde çizimlerinde anlatıldığı görülmüş ancak bu bir tapınakta ilk kez yapılmıştır. Destanın bölümleri sırasına göre ilerliyor kabartmalarda. 120 metre uzunluğundaki kabartmaların şuanda yalnızda 24 metrelik bölümü çıkarılmıştır. Apollon Smintheus tapınağı, Troya’daki Athena tapınağının ardından Troas’ın en önemli kutsal mabedidir. Apollon Smintheus çiftçileri farelerden koruyan tanrı olarak bilinmektedir.
Zeus Altarı
Dede Tepe üzerindeki Zeus Atları olarak bilinen kayanın işlenmesi üzerine meydana gelmiştir. Kayaya oyuk basamaklarından oluşan merdivenlerle çıkılıyor olup, su nişleri ve oturma yerlerine sahip mekanda oyularak yapılma bir su sarnıcı bulunmaktadır. İçerisinde su bulunan sarnıcın adı ise Zeus Mağarası’dır. Homeros, İlyada Destanı’nda yer alan bilgiye göre, Zeus’un Truva Saşaşı’nı buradan izleyerek yönettiği yer almaktadır. Bu yapının bitişiğinde Çanakkale Savaşı’nda şehit düşen Erdem Dede’nin yatırı yer almaktadır. Günümüzde hala Zeus Atları kutsal mabet olarak görülmektedir.
Zeytinyağı Müzesi
Adatepe Zeytinyağı Müzesi Türkiye'de türünün ilk örneği olarak 2001 yılında açılmış. Zeytin ve Zeytinyağı kültürünün çok köklü olduğu ülkemizde, bu konuda yazılı ve görsel kaynağın az olması bu müze fikrini doğurmuş. Küçükkuyu'daki tarihi sabunhane binası restore edilerek müzeye çevrilmiş. Müzede eski zeytinyağı presleri, zeytin toplama aletleri, taşıma ve saklama kapları, çeşitli folklorik objeler görülebilir. Aynı zamanda geleneksel usulde zeytinyağı sabun yapım tekniği de açıklamalı olarak sergilenmekte. Zeytinyağının üretim aşamaları, saklanması, aktarılması, filtre edilmesi vb. gibi zeytinin dalından soframıza geliş öyküsünü görüp, dinlemek yerli ve yabancı ziyaretçiler için hem eğitici hem de keyifli olacak.